#1534
Zübeyde ÇANKAYA
Katılımcı

Klasik yaklaşımın içinde yer alan bürokrasi kuramının kurucusu, Alman iktisatçı ve sosyolog Max WEBER’dir. Weber bürokrasi kavramını tarafsız bir şekilde ilk defa tahlil eden kişidir. Weber’e göre bir yerde karmaşık insan topluluğu ve karmaşık ilişkiler varsa bunu sistematik bir şekilde toplayıp, zorunlu olarak rasyonel prensiplere uygun bir şekilde iş bölümü yapılarak, gruplara ayrılıp teşkilatlandırılarak idare edilmelidir. Weber’i eleştiren birçok bürokrasi kuramı vardır. Ancak bu kuramların temelinde Max Weber’in bürokrasi kuramı yer alır. Weber üç egemenlik tipini tanımlar. Bunlar; 1-Geleneksel Otorite:bir kişinin lider, otorite sahibi olabilmesi için geleneklerden gelen bir izne, aileden gelen bir hakka sahip olması gerekir. örneğin; padişahlık, monarşi. 2-Karizmatik Otorite: kişinin karizması, yetenekleri ile elde edilen otoritedir. Bir savaş, kriz anında bu tip liderlere ihtiyaç duyulur. Örneğin; Mustafa Kemal ATATÜRK. 3-Yasal Ussal Otorite: Weber’in bürokrasi üstüne inşa ettiği otoritedir. Egemenlik, otorite kanunlar ve yasalar tarafından verilir. Kanunen hukukun kişiye verdiği yetki ile liderlik yaparlar. Weber’e göre bürokratik idarenin dayandığı ilkeler vardır. Bunlar; görev ve faaliyetler kanunlara ve idari kararlara sıkı sıkıya bağlıdır ve ona göre düzenlenir, idari görevler birbirinden ayrılmış ve yetkiler sınırlıdır, hiyerarşik esaslara göre örgütlenir ve alt makamlar üstleri tarafından denetim altında tutulur bu yüzden alt makamların dosya tutma zorunluluğu vardır, saygı ve sevgi kavramları vardır ama bunlar makama gösterilir bu yüzden memurun kişiliği ile makam birbirinden ayrıdır.